BİR TUTAM UMUT

ESRA DOLUNAY

Köy yolunun bitimindeki tepenin başında tek başına duran, boyası dökülmüş biraz da yıpranmış küçük ama şirin okul binasına uzaktan şöyle bir baktı. Demek burasıydı. Tüm umutlarını yitirdiği anda beliren ışık, bu okul gibi küçük ama değerliydi. Sık zeytin ağaçlarının uzandığı yolu takip edip bahçeye ulaştı. Köşede iki kız öğrenci yere çizgi çiziyor; diğer köşede ikinci sınıflar ip atlıyor; az ileride biri saklanan arkadaşını arıyordu . Bu manzarayı ilkokulda çizdiği bir resme benzetmişti . Ne tuhaf şimdi kendi resminin içinde gibiydi.

 Az sonra zil sesi duyuldu. Çocuklar ürküp kaçan serçeler gibi içeriye koşuşuyordu. En sonuncu da içeri girdiğinde bahçeyi az önceki cıvıltının aksine sakin bir sessizlik bürüdü. Rüzgarın uğultusunu daha net duyuyordu şimdi. Yavaş yavaş okul binasına yürüdü. Eski merdivenleri çıkıp öğretmenler odasına girdi. Ne de olsa kendisi dışında iki öğretmen daha vardı. Onlar da derse girmişlerdi . Tereddütle tedirginlik karışımı bir duyguyla kitaplarını alıp sınıfına yürürken, 

“değer mi?” 

diye düşündü. Burada olmasına değecek şey neydi? “İdare et” demişti idareci! En fazla bir dönem idare etmek için mi buradaydı? İdare etmek… zaten çoğu bunu yapmıyor muydu? Herkes bir şeyleri idare ediyor, idrak etmeye çalışmıyordu. 

..

Sınıfın kapısını açarken duyulan gıcırtı içerideki uğultuyu bir anda kesmişti. Meraklı gözler aynı noktaya dikilmişti. “Günaydın” derken öğrencilerin gözlerinde sabahın ilk ışıkları dökülmüştü. Sanki güneşlerini hepsi kendi içinde taşıyordu. Ve bu güneşler gözlerinden etrafa taşıyordu.. 

Değer mi? 

Değecek olan bir şey varsa o da bu ışıltı olmalıydı . 

Az sonra masasında duran bir tutam yaban gülüne gözü takıldı. Her şeyin sararıp döküldüğü bu mevsimde açan çiçeğe tekrar baktı. 

“Değermiş…” derken kendi güneşinin doğuşunu içinde hissetmişti …

You may also like...

2 Responses

  1. Canan says:

    Değer mi? Evet ya değdiğini çok güzel anlatmışsınız. Farkında olunmayan,unutulan birçok şeye karşı bir farkındalık okuyucu için bu hikâyeniz.
    Elinize,yüreğinize sağlık…

  2. GUSMENA S.N. says:

    Yarım bıraktığımız, eksik öğrendiğimiz, unuttuğumuz ‘Değer’lere kısa ama öz bir bakış açısı olmuş. Az kelimeyle insanda uyandirilmaya çalışılan “Insani’ yargıları ele alış. Neye değer? Kime değer? Ne zaman , nerede , nasıl değer ? Değer nedir? Değer yargılar nasıl olmalıdır? Bu soruların akla gelmesi ve kalpte cevap bulup, ruhen harekete geçirilmesi. Bir hikâye ile bunların hepsi mümkün olmuş. Tebrikler. Daha nice güzel yazılara.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *