SON’LU DÜNYA
Rabia K.
Bugüne kadar …
Evet bugüne kadar her şey geçti.
Geçmez diye ağladığın her şey geçti. Çıkılmaz dediğin her günün sabahına uyandın.
Bitmez dediğin o günün sonunda başını yastığa koyduğun anda uyuyakaldın.
Dakikaların günler uzunluğundaymış gibi geldiği, “bunun sonu yok!” dediğin her şeyin sonu geldi.
Başına gelen felakette, bitip tükendiğini sandığın o gün geçti.
En sevdiğinle ve ya en sevdiklerinle imtihan olduğunda, “neden ben?” diye sorguladığın ve çekip gitmeyi düşündüğün zaman bile geçti.
Garip olanı şu ki; sevdiklerin yanındayken geçti.
Şiddetli hastalığa maruz kaldığın da, gözlerini açamaz, bir daha toparlanamaz denilen zamanların da oldu. Açtın gözlerini ve toparladın kendini.
Neden biliyor musun? Çünkü bu dünya fani…
Adı üstünde işte geçici.
Her şeyi ve herkesiyle geçici. Bedenlerimiz de buna dahil.
Lakin, ruhumuz ebedi; ruhumuz baki…
Baki olana fani, fani olana baki muamelesi yaptığın için heder ettin kendini.
Şimdi kaldır kafanı bak bir!
Dünyanın dört bir yanında zulme uğrayanlar var. Belki de sensin bir tanesi. Elinden özgürlüğü alınmış binlerce insan dolu hapishaneler. Belki de annen içlerinden biri.
Zelzeleler ile beşik gibi sallandı dünya meskeni.
Belki de yıkılan evlerin içindeydi akrabalarından biri.
Belki, enkaz altında kaldı sevdiğin canlardan birkaç tanesi.
Ve şimdilerde bir virüs sardı içinde bulunduğumuz gezegeni.
Bir bir alıp götürüyor herkesi.
Hepsi bir bir geçmedi mi? Geçti!
Ama geçmeyecek tek bir gerçek var ki;
Dünya fani ise ölümler de böyle ani…!