BİTMESİN GECE

Şerif Aydın 

Sevgiden kelimeleri yeniden yazalım ve incitmeden dizelim cümlelere, satırlara. 

Okurken dudaklar ezmeden okusun sözcükleri, nahifçe bir edayla seslendirsin. 

Çarşaf gibi serili sütliman bir denizin etrafında sofraya oturur gibi oturalım sahilde. 

Ayın denize inen ışıklar mum gibi eşlik etsin şiirimize. 

Gel, yeniden yazalım sevgiden sözcükleri. 

Yıpranmış sayfaları ince bir dokunuşla tekrar dizelim kitap aralarına. 

Sen Mem’i anlat ben Zin’i… 

Kuzey ışıklarında yeşilin tonları gibi süslesin kelimelerimiz geceyi. 

Basit olsun her şey, kelimeler küçük, cümleler kısa… 

Tüketmeyelim geceyi… 

Her şey kundaktaki bebeğin tebessümü gibi olsun, yeni ve nahif. 

Yıpranmış ne kadar şiir varsa yeniden yazalım gel, İlmek ilmek dokur gibi kilimi. 

Sen sevmeyi anlat, ben de sevilmeyi… 

Veya sevgiyi konuşalım, aşık ve maşuku ayırt etmeden.

Sabah gül yaprağına düşen şebneme dokunur gibi. 

Ülkemin sıcak ekmek kokusunu içine çeker gibi olsun nefesler. 

Sen kum tanesine dokun, ben denizdeki damlaya… Dedim ya küçük ve narince olsun her şey. 

Ne deniz ürksün geceden, ne kum denizden. 

Öylece bakalım, gökyüzünün bittiği, denizin gökyüzüne sarıldığı noktaya… 

Sen bir dilek tut, bir de ben: 

“Gökyüzü denizden ayrılmadığı sürece bitmesin gece…” 

Kelimeleri yeniden yazalım. 

Kalplerdeki soğukluk gitsin, cemre düşsün havaya, toprağa, suya ve ılık ılık bahar insin gözlere… 

Bitmesin gece…

You may also like...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *