BENİM ŞİİRLERİM
ŞERİF AYDIN

İlkin isyan dedim şiirime, sonra gerilla. Ardından da militan koydum ismini.
Ve söyleyin dedim. Söyleyin beni sorana ki, ben bir zanlıyım, bir kalp gerillası yani, takipte bir militan. En günahkar sözcükler dost olur şiirime.
Şiirime “Çarmıhtaki İsa” diye seslenir her bir havari.
Ve takip altında hep yağmur yerim, kışı yaşarım hep. Çakan şimşekler bir kamçı gibi iner sırtıma benim. Çünkü sırtım göğe yaslanık.
Firavun’a yetişseydim şâyet, söyleyeceklerim olacaktı ona. Pramitin gölgesinde benlik aranmaz diyecektim. Rahat bırak diyecektim Musaları, rahat bırak yedi genci, on müjdelenmişi bırak. Nemrud’a da söyle söndürsün ateşini. Toplasın odunlarını gitsin ve rahat bıraksın Dede İbrahim’i. Benlik ateşte de aranmaz. Onları yakmaz ateş. İsyan var çünkü eylemlerinde bilirim. Onlar da bir kalp gerillası, onların da bir ismi Halil. İhtimal, onlar da severdi şiirlerimi. Şiirime ömür vefâ etseydi.
Ömrü vefâ etseydi Hiroşimalı çocuğun. Patlamasaydı başına o cehennem silahı, o da severdi. Yeşilliklerini atom bombası kurutmasaydı, çorak bir toprakta büyümeseydi, o da severdi bilirim şiirlerimi.
Vietnamlı da severdi, Iraklı da, Cezayirli, Kübalı genç de severdi bilirim.
Onlar da bir gerilla, onlar da bir zanlı ve onlar da bir tarihin üvey evlatları.
Döndüm…
Ve bir Filistinli kadar kavga verdim kendimle. Oysa ben hâlâ zanlıyım. Hâlâ kana susamışların takip listesindeki zanlı. Kan yerine gül uzatırım oysa, kanayan bütün yaralar adına.
Yâr olamam bilirim yürekcan. Bilirim ben de kurşuna dizilirim bir gün duvar dibinde. Tıpkı o Filistinli çocuk gibi kanım damlar babamın ellerine. Kurşun kan akıtır bedenimden soğuk toprağa. Soğuk toprak kırmızıya boyanır.Ve bir gül bahçesi olur ölümüm!
O dahi yargılanır, o dahi zanlı olur takip altında. Gülleri bir bir koparılır. Bir bir çarmıha gerilir İsa yerine.