ŞAİRLERİN MEŞALESİ
HANDAN TUNÇ
Sevda destanlarının gizemli kahramanı,
Kalplerin derununda uyuyan güzel.
Sokak lambalarının büyülü ilhamı,
Her bir duygunun perçemine mühür sallayan …
Keder çemberinden; kader limanına götüren yolda,
Bir sen varsın bir de gönül deryası.
Seyyahların sır aynasında ki seyrangahı,
Hayatın nefes penceresi.
Her bir insanın hayat romanında, ayrı cümle, ayrı paragraf, ve dize…
Şairlerin meşalesi
Bir sen varsın bir de gönül deryası.
Düşlerin en uç noktasında sallandın bir bayrak gibi, kimisi için şiir oldun, kimisinin de ulaşılmaz sarayının özel misafiri.
Nasıl başardın kendini renk renk anlatmayı…
Bazısı ayların en solgunu görür seni, kapından geçmek istemez; kimi de senden alır can suyunu
Senin kadar konuşulmadı arkadaşlarından hiçbiri, hepsi mevsimlere ayrıldı.
Bir tek sen sivrildin sıfatlardan mevsimlerden…
Narin körpe kız ellerinden motif motif işlendin patiskaya…
Dar sokaklar da ikindi güneşine vurgun gönüllerin heyecanı, kapı önü muhabbetlerin en çok sevildiği zaman dilimi…
Ağaçlar en güzel ziynetlerini sarı kefenle toprağa verirken,
“Siyah kaşlı, zeytin gözlü” kız çocuklarına isim oldun, meyve verdin… Yeniden doğdun…
Eylül; senenin içindeki gonca gül
Bir sen varsın bir de gönül deryası.
“Şairlerin Meşalesi” bu hitaba dahi muhatap bir ay ve sonrasındaki “Eylül ” tanımlarını. Eylül, sizi seviyordur anladığım o ki siz onu seviyorsunuz da…O yüzdendir bu güzel tasvirler…
Elinize, yüreğinize sağlık…
Canan hocam çok teşekkür ederim…
Eylül ne güzel ne güzel dedim:)) Kaleminize sağlık. Keyifle okudum.