Musa Anter ve Kürtçe Islık

Şerif Aydın

Islık çalmaya devam edin siz, aşkını filmini çekeceğimiz günler de gelecek….

Hiç neşeli veya az biraz hüzünlü olduğunuzda bir müziğin ritmini tutturup ıslık çaldığınız oldu mu, veya yanınızda ıslık çalan?

Çobanların flütten sonra en ritimli müziğidir ıslık. Veya nöbetteki askerin gecenin sessizliğini bozmak için zaman zaman kendine çektiği müzik ziyafeti…

Yaşı biraz ilerlemiş insanlarla oturmuşluğunuz olduysa iki dudak enstrümanıyla yapılan bu müziği duyanınız vardır belki. 

Peki ıslığın Türkçe’si veya Kürtçe’si diye bir ayırım duydunuz mu?

Sizi bilmem ama bölge halkı arasında Apè Musa yani Musa Amca diye bilinen Kürt Yazar ve Şair Musa Anter’in hayatını okuyuncaya kadar ben bilmiyordum.

Meğer ıslık çalmanın Kürtçesi de varmış.

Tarihimizin trajikomik vakalarından bir tanesidir bu Kürtçe ıslık hikayesi.

Islığın hikayesini ıslak çalandan dinleyelim isterseniz, içinde argo sözler var ama tarihe not düşmek için değiştirmeden aktarayım.

Diyor ki Apè Musa “1943 yılında İstanbul’da  Dicle Talebe Yurdu müdürüydüm,  bir gün polislerce yaka paça dönemin birinci şubesine götürüldüm. Şubeden içeri girer girmez üç- beş polis ve komiser çullandı. Tekme, tokat küfür…

Sebebini sordum. Komiser “Ulan hain oğlu hain, kusurunu bilmiyor musun?” dedi.

 “Hayır bilmiyorum” dedim. 

Komiser,  “Radyonuz yok mudur?” diye sordu.

 “Var” dedim.  “Peki pikabınız?”  diye sordu. “O da Var” dedim.

 ‘Peki it oğlu it, bu kadar güzel Türkçe plak varken ne b*k yemeye yurtta Kürtçe ıslık çalıyorsunuz?’ dedi”.

Hiç değişmiyor değil mi tarih?

Hatırlarsanız bir önceki yazımda Şili’de darbecilerin susturmak için önce ellerini kestiği, sonra gitarını kırdığı, sonra da idam ettiği şarkıcı Victor Jara’yı anlatmıştım. Ahmet Altan’ın hapishanedeki kağıttan flütü çalan mahkumun hikayesiyle birleştirmiştim sonra. Musa Anter’in ıslığı Victor Jara’nın şarkısıdır.

Yıllar sonra aynı Musa Anter, Kürt klasik destanından esinlenerek Mem u Zin aşkının anlatıldığı filmi çekiyor ve filmin gala gecesine dönemin başbakanı tebrik mesajı yolluyor.

İlginçtir, birkaç ay önce, Şilide bir kutlama vardı. Cinayetin üzerinden 46 yıl geçmişti. Binlerce insan ellerinde gitarlarıyla, Victor Jara’yı unutmadığını göstermek için o gün yarım kalan Venceremos şarkısını hep bir ağızdan söyledi.

Bu arada, bu yazıyı kaleme aldığım dakikada bir yandan da ıslık çalıyorum, Musa Amca’nın çaldığı ıslık hangi şarkının ritmi olduğunu bilmeden. 

Niye mi?

Ya ıslığı suç gören komiseri anlamam lazım ya da ıslık çalma suçu işleyen Ape Musa’yı.

Çalıyorum epeydir ama bu ıslıktan bir sonuç çıkmayacak belli.

Ama şunu gördüm, tarihin örtüsünü bir ıslıkla aralayınca bugün, geçmişte nelere kulağımı kapatmış nelere gözümü kısarak bakmışım onu gördüm.

“Bırakın Musa Amca’yı, ıslık çalmak hiçbir dilde suç değildir!” diyebilirdim mesela. 

Bir yurt müdürünü ıslık çaldığı için gözaltına alan muktedirleri de sorgulayabilirdim.

Mem u Zin’in aşk öyküsü gibi bir filmi çeker miyim ilerde bilmem ama bir gün devrin başbakanı fikir özgürlüğünü savunduğum için bir tebrik göndereceği günü bekleceğim.

“Hiç olur mu, öyle şey?” demeyin.  Bal gibi olur.

Islık çalmaya devam edin siz, aşkını filmini çekeceğimiz günler de gelecek….

You may also like...

1 Response

  1. Canan says:

    Islık çalmak da suç olmuş ya! Olur olur her şey olur. Kim acımasızca görevini kötüye kullandıysa hesabı sorulsun. Bu dünya fani öteler baki.
    Acı ama hoş bir sada olmuş bu ” Kürtçe Islık “

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *