YENİ BİR HİKAYEN OLSUN
Şerif Aydın
Gitmek vakti çocuk, usulca…
Usulca, en güçlü yanın üzerine doğrul…
Kaktüs çiçeğine dönmüşse bahçen ve nehirlerin alabildiğince taşkınsa artık, terket bu şehri zahidçe…
Yeni bir hikayen olsun, Kaf dağına özel, çocuk masalına yakın…
Gizem…
Neşe…
Pervasız…
Işığında büyüsün gün ortası güneşin ve gece kandili dolunayın…
Yedi cücelerden biri sen ol, biri hayallerin…
Devler aynasına girme boyunla, bırak devlik devlere kalsın,
sen kibrin aynasından sıyrıl ve sakın…
Sakın devlerin lafları gibi laf etme yolda, aynalar sorgular, bozulur büyün…
Bir hikayen olsun…
Sahilin kenarında ama Everest’e yakın…
Himalayalar kadar uzaklara taşın istersen ve dilersen Anka kuşuna dokun…
Sırrını kalbinde sakla, cadılar duymasın bozulur büyün…
Sana uzun hırkayı giyme demiştim kaç defa küçük boyunla ve sana uzun gelecek âsâyı tutma demiştim elinde artık…
Dinletemedim.
Büyük sözleri de söyleme demiştim sana…
Devler büyüklenir, büyüklerle aran bozulur…
Gördün işte, kahve falın yalan çıktı, kızma çingeneye istersen…
Papatya yaprağında aşk arıyordun ya hani, koparma onu da, yeter.
Bırak, sokak lambası altında bir cüzzamlı gibi beklemeyi…
Işık beklediğin pencerelerden sıyrıl…
Sen, 40 hatırla içtiğin kahveyi 40 satırla kusturan bu şehirden ayrıl…
Ne çingene falında vardı bu çizgi, ne fincan tortusunda…
“Cadılar bozdu büyümü” deyip oyunu bozulan çocuk masalına girme şimdi, gereği yok…
Sen terket bu şehri usulca ve ayrıl.
Hikayeni yedi cücelere oku, yedi uyurlar dinler belki usulca…
Belki Kitmir duyar, yoldaşın olur…
Kaf dağında büyün bozulmasın diye Kehf mağarası kapısında Kitmir’le kıvrıl…
Terket bu şehri usulca ve sıyrıl…
Usulca olsun gidişin, çocukça değil.
Yufkaca olsun…
Kalbini saracak tepelere varınca bağır, istediğin kadar bağır…
Gayrı terkettiğin sevgili sağır…
Kaf dağı sağır,
Anka kuşu sağır…
Yeni kurduğun dünyaya kalpleri çağır…
Pegasusunla yükselmek yok sana artık, adım adım yürü, adım adım ve ağır…
“Sen terk et bu şehri usulca ve ayrıl…” bu yazıyı okumamış da olsam o zaman bunları yaşamıştım. Usulca terk ederken ülkemi. Vakit yoktu oyalanmaya. Son kez bir kahve içemedim acısı duygularım gibi koyuyken. Hikayemi yarım eksik bırakmak zorundaydım. Vakit tamamdı…